Posts

Showing posts from July, 2018
ACIYI PAYLAŞMAK Değerli dostum Göksel Altınışık Ergur’un bloğundaki son yazısı hakkında konuşurken “Hadi Kerrar Kaptan ,acıyı paylaşmak üzerine kaleme sarılın bakalım,” demesiyle beni yeni bir yazı için tetiklediğini hissettim. Açıkcası bu konuda hiç kafa yormuş değildim, ancak bana düşünme ve yazma fırsatı verdiği için kaleme sarıldım. Öncelikle Yazacağım fikirlerin doğru olduğunu veya böyle olması gerektiğini iddia etmediğimi belirterek ve bazı okurlarımın düşüncelerimi katı bulabileceklerini  varsayarak  başlamak istiyorum . Acınızı paylaşıyorum, acıyı hep birlikte paylaştık ve buna benzer ifadeleri zaman zaman duyarız . Acaba bir kişinin duyduğu acıyı gerçek anlamıyla paylaşmak, paylaşabilmek mümkün mü? Acıya maruz kalan kişinin yanında olmak, onun gereksinmelerini karşılamak teselli  edecek sözler söylemek, onunla beraber ağlamak kişinin acısının bir kısmını olsun ortadan kaldırabilir mi? Paylaşmak sözcüğünün anlamı bölüşmek, pay etmek, üleşmek dir. İnsanların duygularının h
FLY THE AIRCRAFT FIRST-ÖNCE UÇAĞI UÇUR Yukarıdaki başlık, yıllar önce Denver-USA da B 757 uçağı ile ilgili almış olduğum eğitim sırasında Amerikalı eğitmenimin vermiş olduğu altın bir öğüttür. Bu cümleyi söylemekle “Uçuş sırasında karşılaştığın arıza veya olumsuzluklarda nedenini araştırmadan, önce uçağına hâkim ol ve emniyetle uçuşa devamını sağla; daha sonra olayı usullere (checklist procedures) göre çözümlemeye başlarsın,” demek istemişti. Bu sözlerin söylenmesindeki neden özellikle o yıllarda çok yeni olan ve ileri bir teknoloji ile uçan modern uçaklarda karşılaşılabilecek otomasyon hatalarında uçağı otomatikten derhal çıkarmayı veya daha basit modlara düşürerek emniyeti sağlamayı öğütlüyordu. Bu öğüt veya kuralın, yalnızca havacılıkta değil, bütün yaşamda karşılaştığımız olumsuzluklar için de geçerli kılınması gerektiğini düşünüyorum. Özellikle içinde bulunduğumuz karmaşık yaşam koşullarında birçok eylemlerimizi neredeyse otomatiğe bağlamış bulunuyoruz. Bu durumda

Başlangıç

BAŞLANGIÇ Genel olarak düşünce ve görüşlerimi konuşarak zorlanmadan anlatabilirim.  Ancak zaman zaman  bunları yazıya dökmeyi düşün düysem de iş hayatım dışında ki gereksinmeler dışında özel olarak bu güne dek teşebbüs etmiş değilim. Bir süre önce saydığım ve sevdiğim bir dostumun  sosyolog akademisyen olan  oğlu  Ali  Ergur ,  beni arayarak üzerinde çalıştığı ve sonradan kitap olarak yayınlayacağı bir araştırmada mesleğim ile ilgili hususlarda yardımcı olup olamayacağımı sordu.   Tabii ki memnuniyetle kabul ettim.   Zaman içinde karşılıklı bazı engeller nedeniyle bir araya gelemedik ve nihayet bir kaç gün önce buluşmak mümkün olabildi. Çok ke yifli birkaç saatlik sohbetimizde hem elimden geldiğince  gerekli bilgileri aktarmaya çalıştım hem de uzun bir süredir ayrı kalmış olduğum mesleki (pilotluk) anılarım geri gelmiş oldu . Bu girişten sonra asıl konuya geçmek isterim.   Sohbet için buluştuğum  sevgili  Ali,  büyük bir incelikle evime değerli eşi il e birlikte gelerek